
Alman psikoterapist Bert Hellinger'in üzerinde uzun yıllar çalıştığı ve günümüzde Türkiye'de de yaygınlaşmaya başlayan ''Aile Dizimi'' adlı terapi yöntemine göre, önceki kuşakların işlediği ve sorumluluğu alınmamış kötü fiiler, çocuklar ya da torunların hayatlarında olumsuzluklara yol açıyor.
Bugün ''Aile Dizimi''nin yanı sıra ''sistem dizimi'' ve ''yaşam dizimi'' gibi çeşitli adlarla anılan yöntemin temelinin çağlar öncesinde yaşanan tecrübelerin tüm insanlığın DNA'sına kazındığı savına dayanan ''kolektif bilinç'' kuramını temel aldığı ifade edilmektedir.
''Ailelerin, kurumların, çiftlerin enerjisel alan anlamında birer sistemleri var. Bu sistemdeki enerjisel anlamdaki kitlenmeler sorunlara yol açıyor. Ne tür kitlenmeler? Hak yemeler, cinayetler, kız kaçırmalar, her türlü haksızlığa uğramalar, kürtajlar, her türlü kötü edim. Bunlar, sonraki nesillere de aktarılmak üzere sistemlerde birtakım kilitlenmelere sebep oluyor. Bu edimlerin yarattığı kilitlenmeler bazen aynı nesilden kişilerde, bazen sonraki nesillerde ortaya çıkabiliyor.''
Sadece ailelerin değil, kitlelerin yaşadığı göçler, savaşlar ve soykırımlar gibi olayların da toplumların enerji sistemlerini olumsuz etkilenmekle birlikte, bu tür olumsuzlukların da bizleri siyasi ya da ekonomik istikrarsızlıklara götürebilmektedir.
Bu nedenle eski nişanlılarını ya da eşlerini kötü anan kişilerin, bir savaşta kötü edimde bulunan tarafların, anne-babalarına onlar değil kendileri yetişkinmiş gibi davranan çocukların sistemlerindeki kitlenmenin ancak haksızlık yapılan tarafların onurlandırılmasıyla çözülebileceği söylenmektedir.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün dünyada saygın bir yeri olan Bert Hellinger, günümüzün en çok yankı uyandıran terapistleri arasında yer alıyor. Hellinger'in Türkçede yayımlanan ''Sevgi Düzenleri'', ''Kabul Etmenin Özgürlüğü'', ''Sevginin Saklı Simetrisi'' ve ''Yardım Etmenin Düzenleri'' adlı kitapları bulunuyor.
kaynak : http://www.ntvmsnbc.com/id/25079615/





