Bilincimdeki ben, ASLA değilim bir başkasının bilincindeki ben!.
Bilincindeki sen, asla değilsin benim ya da bir başkasının bilincindeki sen!.
Ben, veri tabanına göre oluşmuş bir hayâlden başka bir şey değilim senin bilincinde!… Ve sen, veri tabanına göre oluşturduğun kendi tasavvur ve hayâline demedesin,
Oysa, ebeden beni tanıman mümkün değil! Sen de, benim için öyle!.
Eğer anlarsan bu anlatmak istediğimi, fark edersin ki, her an daima yanlızca hayâlindeki kişilerle berabersin; asla karşındakiyle değil! Bu dünya yaşamında da böyle, ötesinde de…
Herkes, veri tabanına göre kendi hayâl dünyasında yaşamada!. Başkalarını da, tanıdığını sanarak, onlar hakkında budalaca yorumlarla yorulup, ömür tüketmede!.
Oysa, o yorumlarının tümü, karşısındakine değil; kendi hayâlinde yarattığı ve karşısınındakinin adını taktığı kendi hayalindeki yarattığına; yani kendine dönük!… Asla karşısındakine ulaşmıyor!.
Her birim, karşısındaki sûrete göre veri tabanının oluşturduğu hayâl dünyasındaki kişileri yorumlayıp; veri tabanına GÖRE onları değerlendirerek, cehennem ya da cennetinde yaşamada!.
Akıllı insan, şimdiden cenneti yaşar “ALLAH”a teslim olarak…
Ahmak da, her şeyin ille de kendi arzuladığı gibi olmasını istemede devam ederek cehennem eder yaşamını!.
Mesajlar Kitabından,Ahmed Hulûsi (2001)